Mindfulness

mindfulness
Blog

Mindfulness

Mindfulness yani Bilinçli Farkındalık insanoğlunun çektiği acıları hafifletmek için 2.500 yıldan uzun bir süredir uygulanan temeli Budist öğretilere dayanan bir pratiktir. İçinde bulunduğunuz an’da içsel ve dışsal deneyimlerinizi bilinçli ve yargısız bir biçimde fark etmektir. Budizm’de yargısız gözlem olarak nitelendirilir. Zihninize rahatlatıcı, zor yada nötr düşünceler geldikçe onların ortaya çıkmasına ve geçip gitmesine izin vermektir. Hiçbir düşünce yada duyguya tutunmamaktır. Çünkü zihninizin içinde hep bir çatışma vardır, çatışma zihni daha karmaşık hale getirir. Zihniniz iki yerde yaşar; ölü bir geçmiş yada olasılıklarla dolu bir gelecektedir. Zihin hep olumsuza, negatife, eleştiriye uyumludur. Bu normaldir, zihnin doğası budur. Bizler bu zorlu düşünce ve duygularımızla hep bir çatışma halindeyizdir. Mindfulness ise bu çatışma yerine; Farkında ol, Yargısızca izle, Bırak der. Hikayeler ve gerçekleşmemiş olasılıklara sürüklenme, ne hissettiğinin, neyi neden yaptığının, bu an’ın bilincine davet eder. “Zihniniz şelale gibidir, İçine dalarsınız sürüklenir gidersiniz. Ama dışarıdan izlerseniz izleyen olursunuz.” Zihniniz sizi değil, siz zihninizi yönetmeye başlarsınız. Zihniniz sakinleşir. Sakin bir zihnin içinde çok büyük bir güç yatar. Sakinlik ve dinginlik Mindfulness pratiklerinin bir parçasıdır. Olanı olduğu gibi görmeye başlarsınız. Arzularınız istediğiniz gibi olduğunda yada olmaması durumunda daha kabullenici ve gerçekçi bir tutum sergilersiniz. Acı, kaygı, korku, öfke gibi hem sizde var olan hem de dışarıdan maruz kaldığınız durumlara karşı dayanıklılığınız artar. Çünkü kendinizin an be an farkında olarak 6 duyunuzla birlikte deneyiminizi fark edersiniz. Durumları abartmadan gerçeklerden izole etmeden deneyimlersiniz. Çünkü zihnin abartı hikayelerinden uzak sadece ol’an deneyimle yaşarsınız. Mindfulness şimdiki an’a bilinçli olarak merak ve nezaketle olduğu haliyle yargılamadan dikkat etmektir.