Aslında yaşamımız boyunca dürtülerimizin etkisiyle hareket ediyoruz. Her düşündüğümüze inanıyoruz. Tepkisel davranıyoruz. Gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu bilmiyoruz. Bize gerçek acı veren durumları karşılayacak cesaretimiz yok bunun yerine kendimize bahaneler uyduruyoruz. Haz’zın peşinden koşuyoruz. Çözüme gidecek cesaretimiz yok. Gücümüzü yadsıyoruz. Şartlanmalar ile hareket ediyoruz. Ben buyum, bundan sonra ne değişebilir ki deyip o şartlanmalara ayak uydurmaya zorluyoruz kendimizi. Zihnin karmaşasında kayboluyoruz. Kendimizi sabote ediyoruz. Daha iyisini bilmiyoruz. Deneyimlerimizden önce düşüncelerimiz engelliyor. Düşüncelerimiz doğru değil bunun fark etmiyoruz bile. Meditasyon bütün bu karmaşıklığın içinde kendimize alan açmaktır. İzlemektir. Nefesi izlemek. Deneyimimizi bedenimizde nasıl karşıladığımızı fark etmek. Otomatik tepkilerin sebeplerini görmektir. Öylesine değil neyi neden yaptığımızı fark etmektir. Zihnin negatif kısmında hareket ettiğinde bizde yarattığı tepkileri fark etmektir. Tepkilerimiz sonuçtur. Sonuca giden yolda süreci iyi yönetebilmemize destek olur. Meditasyon, sinir sistemini yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. İhtiyacınız olan sakinlik için çok fazla bir şey yapmanıza gerek yok. Düzenli olarak günde 5 dakika meditasyon yapmanız sinir sisteminize, bedeninize ve zihninize yatıştırıcı bir etkisi vardır. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, düzenli olarak meditasyon yapan kişilerin olaylara verdiği tepkiler gözle görülür bir şekilde değişiyor. Daha olumlu ve duygularını daha iyi yönetebiliyorlar. Meditasyon için çok özel bir şey yapmaya gerek yok. Bunu sadece özel bilgilere sahip insanlar değil herkes yapabilir. Her an uygulanabilir. Size bir hap verseler ve bunu her gün içerseniz kendinizi iyi hissedeceğinizi ve hiçbir yan etkisi olmadığını söyleseler o hapı alırdınız. Meditasyon, haptır. Gerçekten işe yarar.