Dingin Zihin

Dingin-Zihin
Blog

Dingin Zihin

Zihnimiz bazen bir kasırganın ortasında kalmış gibi oradan oraya savrulur durur. Düşünceden düşünceye duygudan duyguya çok hızlı geçişler yapar, hikayeler içinde kaybolur, gelecek sancısı çekeriz. Bu bizim delirdiğimizi değil zihnimizin kontrolden çıkmış bir şekilde çalıştığını gösterir. Nasıl ki 120 km hızla giden bir arabayı kontrol etmekle 60 km hızla giden bir arabayı kontrol etmek arasında ciddi bir fark varsa, aynısı zihnimiz içinde geçerlidir. Zihnimiz hızlıysa bizde hızlanırız. Düşüncelerimiz, kararlarımız ve bedenimiz zihnimizin kontrolü altındadır. Zihin, bedenin şoförüdür der Jon Kabat Zinn. Zihin nereye beden oraya çekilir. Hızla giden her şey de telaş ve acelecilik vardır. Hal böyle olunca en çok hissettiğimiz şey bizi yönetmeye başlar. Hissettiğimiz ve düşündüğümüz şeyleri bastırmak ya da eleştirmek işleri daha iyi bir hale getirmez. Olanı olduğu gibi yargılamadan ve merakla gözlemlediğimizde zihin susar ve kalp konuşmaya başlar. Zihnin sustuğu yerde telaş olmaz. Acelecilik olmaz. Kalbin bilgeliği ve dinginliği söz alır. Dingin bir zihin karşısında önce kendiniz sonra tüm evren boyun eğer. Dingin bir savaşçı olarak ne kendinizle ne zamanla ne de başkalarıyla yarışmanıza gerek olmaz. Çünkü her şey sizinle birlikte akar. Olana rağmen değil olanla birlikte yaşarsınız. Ezberlenmiş davranışlarınız, kalıp haline gelmiş olan hayat duruşunuz değişir, esnersiniz. Dayanma gücünüzü ne olduğu belirsiz bir yerden değil kendi gerçeğinizden alırsınız. Hayat basittir ama kolay değildir. Yaşamınızı kolaylaştırmak ve olduğu gibi görmek basit ama büyük bir adımdır. Eylemlerinizin sorumluluğunu almak, devrimdir. Ve herkes kendi devrimini yapar. Dışarıdan gelecek bir kurtarıcı, ilahi bir el, mucizevi bir an için beklemek yerine her anı bir mucizeymiş gibi yaşarsınız. Çünkü iki seçeneğiniz vardır ya mucizeyi beklersiniz ya da her an mucizeymiş gibi yaşarsınız. Seçim sizin.